Hani derler ya ölmeden önce izlemeniz gereken psikolojik filmler diye bende diyorum ki ölümü karıştırmayalım ama bu filmler hayatınıza etki edebilir. Şahsen ben hepsini izledim ve benim çok beğendiğim sizlerinde çok beğeneceğini düşündüğüm filmleri sizler için derledim. Bazen canın sıkılır ve şöyle güzel bir psikolojik film izleyeyim dersin ama iyi tavsiyelere ulaşamazsın. On adet güzel psikolojik filmi sizlere sunuyorum. En iyi göreceli bir kavram olsa da filmleri çok beğeneceğinizi düşünüyorum. Filmler hakkında yorumlarınızı da ekleyebilirsiniz
Saygılarımla
Psikolog Ayhan ALTAŞ
Psikoterapist&Hipnoterapist&Emdr Terapisti
1.Dövüş Kulübü
Dövüş Kulübünün birinci kuralı: Asla Dövüş Kulübü hakkında konuşma… Dövüş Kulübünün ikinci kuralı: Asla ve asla dövüş kulübü hakkında konuşma… Jack, hayatın sıradanlığına kapılmış bir sigorta memurudur. Uzun bir süredir ‘insomnia’ yani uykusuzluk hastalığından şikayetçidir. Kendi psikolojik sıkıntılarından kurtulabilmek adına grup terapilerine katılmaktadır. Terapiler esnasında Marla adında bir kızla tanışır. Bir süre sonra da hayatını değiştirecek olan Tyler Durden ile… Durden, Jack’in ulaşmak istediği tüm hedeflere ulaşmış olan bir adamdır ve Jack’i asla hakkında konuşulmaması gereken bir organizasyon olan ‘Dövüş Kulübü’ ile tanıştıracaktır. David Fincher’ın kısa sürede kült mertebesine erişen filminin popülerliği dillere destan. Filmin başrollerinde de Brad Pitt, Edward Norton ve Helena Bonham Carter gibi ünlü simaları görmek mümkün.
2.PATCH ADAMS
Patch Adams, hayatın herkese biraz takdim ettiği dertlerden pek de nasibini almamış olan bir adamdır. İyimserliği öyle bir noktadadır ki, bu, etrafındakileri rahatsız etmektedir. Günün birinde tıp fakültesindeki hocalarından biri sinirli bir tavırla palyaço olmasını önerir. Patch Adams buna sıcak bakar. Ancak öğrenim gördüğü okulu bitirerek bir doktor olmayı da istemektedir. Patch, birçok unvana aynı anda sahip olacağı ilginç bir yolculuğa çıkmak üzeredir. Robin Williams’ın başarılı oyunu ile takdir topladığı filmin yönetmen koltuğunda daha sonraları Bruce Almighty ile daha fazla tanınacak olan Tom Shadyac oturuyor.
- My Name Is Khan
Asperger hastalığı taşıyan Hindistan asıllı Müslüman bir adam, ABD başkanı ile konuşmak ve derdini anlatmak için ciddi bir yolculuğa koyulacaktır. Bunun için tüm ülkeyi baştan başa geçmeyi göze almıştır. Yönetmenliğini Karan Johar‘ın üstlendiği filmin oyuncu kadrosunda ise Shah Rukh Khan, Kajol ve Sheetal Menon yer alıyor.
- GUGUK KUŞU
Jack Nickolson’ın adeta oyunculukta destan yazdığı, muhteşem bir senaryoya sahip bir sinema klasiği Guguk Kuşu… Tutuklu olduğu cezaevinden kurtulmak için deli taklidi yapan Randle P. McMurphy adlı kişinin dramını başarıyla beyazperde’ye aktaran aktör, gerçekten üstün bir performans sergiliyor… Aykırı mahkumun sayrıl tavırları cezaevi otoritesinin gözüne batmaya başlayınca bir süre sonra teşhis için akıl hastanesine gönderilir ve kafadan çatlak olduğuna kanaat getirilir. Artık yeni meskeni, tımarhanedir… Randle hastanede de kurumun kurallarına uymaması ve arkadaşları ile olan ilişkileri ile dikkatleri üzerine çeker. Kısa süre içinde soğuk tavırlı, suratsız, otoriter bir görevli olan hemşire Ratched, Randle’ı yakın takibe alır ve her hareketini izlemeye başlar. Rathced ve Randle gibi birbirlerine son derece zıt iki karakterin arasındaki gerilim Randle’ın yakın arkadaşları için planladığı çeşitli faaliyetlerle onların iyileşmesine yardımcı olmaya başlamasıyla daha da artacaktır.
- TANRI KENT
60’lı yıllarda geçen film, gücünü uyuşturucu savaşlarından alan Tanrıkent’in hikayesini anlatmaktadır…Filmde, arka sokaklarda yaşayan iki arkadaşın hikayesini takip etmeye başlarız. Kendilerine farklı yollar seçen çocukların gözünden Tanrıkent’in yokedici gelişimine tanıklık ederiz. Tanrıkent 2002’nin olay filmlerinden biri. Rio De Janerio’nun suç dolu gecekondu mahallelerinden geçen, izleyiciyi altüst eden bir film.
- Zamana Güzellik Kat
Acı veren bir ayrılığın değiştirdiği keyifli bir hayat hikayesi… Yaşadığı aşk acısı nedeni ile sıkıntılı günler geçiren Ben Willis, Güzel Sanatlar’da okuyan bir resim öğrencisidir. Sıkıntılı günler engel olamadığı bir alışkanlığa tutulmasına neden olur: bir türlü uyuyamamaktadır.
Bir süre sonra bu soruna bir çare bulabilmek ve zamanını faydalı bir şekilde geçirebilmek için bir süpermarketin gece vardiyasında çalışmaya karar verir. İlk başlarda sıkıcı görünen sekiz saatlik bu mesai, çalışma arkadaşlarını tanımaya başladıkça ilginç ve keyifli bir maceraya dönüşür.
Her biri dışarıdan bakıldığında son derece sıkıcı görünen bu işi, zaman kavramını unutarak eğlenceye çevirmiştir. Kimisi koridorlarda kaykayla kayarak eğlenir, kimi dövüş sanatlarındaki maharetini sergiler… Ben de, zaman kavramını unutarak çevresindeki insanları ve güzellikleri tanımaya başlayacaktır. En çok ilgisini çekense güzel ve sessiz kasiyer Sharon’dır.
İlk olarak 18 dakikalık bir kısa film olarak çekilen Zamana Güzellik Kat, 2006 yılında En İyi Kısa Film dalında Oscar’a aday gösterilmişti. Film, 26. Uluslararası Film Festivali’nde Altın Lale için de yarıştı.
- UYANIŞLAR
Oliver Sacks’ın kendi hayatını kaleme aldığı aynı isimli romandan sinemaya uyarlanan film, ömrünü bilime adayan asosyal bir doktorun, icat ettiği bir ilaç sayesinde değiştirdiği yaşamları anlatır. Nörolog Malcolm Sayer, yeni çalışmaya başladığı bir hastanede, daha önce görmediği tarzda bir hastalığa sahip bir grup hastayla karşılaşır. Bu insanlar uzun yıllardır hareket etmeden yatağa bağlı bir şekilde uyku modundadırlar. Doktor Malcolm bir konferans esnasında tanıtılan bir ilacın bu hastalığı da iyileştirebileceğini düşünür ve bu hastalar üzerinde uygulamaya başlar. Uyandırılıp hayata dönen ilk hasta Leonard Lowe olur.
Üç kategoride Oscar ödülüne aday gösterilen filmin başrollerinde Robert De Niro ve Robin Williams gibi usta oyuncular bulunuyor.
- GEÇMİŞİN GÖLGESİNDE
Babasının uyuşturucu satıcısı bir zenci tarafından öldürülmesinden sonra Derek faşist bir çetenin önemli bir üyesi haline gelmiştir. Babasının ölümünün intikamını bu örgütün, kendileri gibi olmayanlara karşı yaptığı saldırılar ve tacizlerle almaya çalışan Derek, bir gün, arabasını çalmaya çalışan iki zenciyi öldürür ve hapse girer. Bu süreçte küçük kardeşi Danny de ağabeyinin izinden gitmeyi seçer. Derek hapiste geçirdiğisüre boyunca bambaşka bir adam olmuş, yaptığı hatalardan pişmanlık duymuştur. Artık bir “dazlak” değildir ve tek amacı kardeşini bu yanlış yoldan geri döndürmeye çalışmak olacaktır. Yönetmen Tony Kaye’nin oldukça ses getiren bu ilk uzun metraj filminin başrollerinde Edward Norton ve Edward Furlong var.
9.BENİM ADIM SAM
Sam Dawson beyninde bir gelişme problemi olan, bu nedenle de yedi yaşındaki bir çocuğun zekasına sahip olan, karısı tarafından terk edilmiş, kızıyla birlikte yaşayan bir babadır. Tüm zihinsel engellerine rağmen iyi bir sosyal çevresi ve mutlu bir ailesi olan Dawson’ın asıl sorunları kızı yedi yaşına geldiğinde başlar. Kızı Lucy’nin doğum günü partisinde eve gelen bir sosyal güvenlik çalışanı baba ve kızı trajik bir sona sürükleyecektir.
Oscar olmak üzere çeşitli törenlerde ödüle aday gösterilen filmin başrollerinde ünlü oyuncular Sean Penn ve Michelle Pfeiffer bulunuyor.
10.Bay Evet
Hollywood’un en sevilen komedyenlerinden, mimik ustası, mizah şahikası Jim Carrey’in her zamanki gibi üst seviyede bir performans sergilediği “Bay Evet”, her şeye hayır demeye alışmış Carl Allen’ın komik hikayesi üzerine kurulu, sevimli bir film. Allen, kendi isteğiyle katıldığı bir program sonucunda bir yıl boyunca her soruya cevabı ’’evet’’ olacaktır. Başlangıçta bu durumdan hoşnut gibidir. Çünkü bu kararı sanki hayatını pozitif yönde geliştirmektedir. Ancak bu kararı zaman içinde belaya da ’’evet’’ anlamına gelecektir. Harry Potter serisinin yapımcısı David Heyman’in yapımcılığını üstlendiği ve başrolde usta oyuncu Jim Carrey’nin bulunduğu filmle, kahkahaya evet diyeceksiniz.
BONUS
- DENEY
Bilim insanları insanların içgüdüsel dürtülerini ölçebilmek adına bir deney kurgulamaya karar verirler. Deneye göre 8 kişi gardiyan, 12 kişi tutuklu olarak yalancı bir hapishaneye alınırlar. Gardiyanlar, gardiyan rolünü; mahkumlar ise mahkum rolünü oynayacaklardır. Her şey bir oyun olarak başlar ancak durumun gittikçe daha ciddi bir hal almaya başlaması, oraya para için gelen yirmi kişiyi rollerinin içerisine mahkum eder. Artık sahte gardiyanlar gerçek gardiyan gibi davranmaya başlayacaklardır. Bilim insanları deneyin kontrolünü kaybedeceklerdir.